27 Kasım 2014 Perşembe

Bir garip ik stajyeri

Stajyerliğimin ilk aylarında ik müdür yardımcımızla birlikte sürekli mülakatlara giriyordum. O günlerde iki tane acık pozisyonumuz vardı birincisi resepsiyonist  ikincisi yetiştirilmek üzere satın alma personeliydi. Adaylar kariyer.net gibi kariyer sitelerden değil , bulunduğumuz ilçenin belediyesinin kariyer merkezinden geliyordu daha çok. Adaylardan biri geldi kendisi hakkında olumlu düşünülünce pozisyonlardan hangisini düşünürsünüz dendi. Aday resepsiyonist dedi. Şaşakaldım aday kendini geliştirebileceği vasıflı hale gelebileceği satın alma departmanını secmek yerine resepsiyonistliği secmişti anlam veremedim. Ve müdürüme sordum neden onu secti diye. O da bana bayanların ücretten daha cok stresi az olan meslekleri daha cok sectiklerini söyledi. Sonunda o bayan resepsiyona alındı. Ve oradaki ömrü bir yıl sürdü.Görevini yaparken sürekli işini aksatıyordu ve işten çıkarıldı. O aday gercekten doğru aday mıydı? Nerede yanlış yapılmıştı? Belki de sorun en bastaydı! Adayı tanımadan ona hangi pozisyonu istersin sorusu sormak.Üstelik birbiriyle alakası olmayan pozisyonlar. Hadi sordun diyelim. Cevabı kendi vermişti bu aday stres altında çalışamazdı. Acaba nerde yanlış yapılmıştı? Siz olsaydınız ne yapardınız? Sizce yanlış nerde? Sevgilerimle...

25 Kasım 2014 Salı

İnsan kaynakları yönetimi ve personel yönetimi arasındaki farklar?

İnsan kaynakları yönetimi; işe alım, eğitim ve geliştirme, performans yönetimi, kariyer yönetimi, yetenek yönetimi, ödül yönetimi, çalışan ilişkileri, iş sağlığı ve güvenliği gibi birçok fonksiyonu içinde barındıran eskinin sınırlı ve fonksiyonsuz personel yönetimininin gelişerek yeni oluşan, sınırları daha genişlemiş halidir.
Personel yönetimi daha çok özlük işlerini barındırırken, insan kaynakları yönetimi cok daha sosyal, sinerji yaratan, insan odaklı gelişime yönelik birçok fonksiyonun  karışımıdır. Özlük işlerini biraz acarsak daha cok evrak işleri, resmi süreçler, ücretlendirme gibi matematiksel bir sistemdir. İnsan kaynakları yönetiminin bir parcası olan özlük işleri daha cok işin sayısal yönünü oluştururken, işe alım, eğitim ve geliştirme gibi diğer fonksiyonlarda sözel yön daha agırlık basar ve yaratıcılığınızı ön plana koymanız gerekir.
Burada amaç özlük işlerini kötülemek değil, eskinin personel yönetiminin artık gelişip birçok fonksiyona ev sahipliği yaptıgının bilinmesi gerektiğidir.
Tabiki bir özlükçüye de ihtiyac vardır ancak ik artık bu kadar sınırlı bir yapının parcası değildir. Günümüzde yalnızca özlük işleri yaparak insan kaynakları yönetimini uyguladığını söyleyen bir şirket varsa cehalet içinde olduğu, gelişime kapalı olup insana verilmesi gereken değerde sınıfta kalan bir işletmeden söz ediyoruz demektir.
O halde artık dinazor yapılara karşı birşeyler yapmamız değişimi yönetmemiz gerekir. Değişmeyen tek sey değişimin kendisidir. Var olmak ayakta kalmak için değişime ayak uydurmalı bı devinim içinde hayatta kalmak için çabalamalıyız. İk ya gönül verenler olarak ona sahip çıkmalı, onu geliştirmeli kendi özgün tarzımızı oluşturmalıyız. Haydi öyleyse idealist ik cılar işe şimdi bugünden başlayalım. Evet evet şimdi bugün başlamak.

Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür."Can Yücel"